Türk Standardları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin, Hitit
Üniversitesinin bulunduğu şehrin, bölgenin en gelişmiş sanayi şehri olduğuna
işaret ederek, “Çorum, sanayileşme sürecine baktığınız zaman
diğer illerle mukayese edilemeyecek kadar ileri bir şehir, ana arter üzerinde
olan şehir. Burada esasında Hitit Üniversitesi bu noktada gerekli araştırmasını yapmış ve demiş ki, 'ben ihtisaslaşacaksam, bu imalat sanayinin geldiği noktadan makina imalata yoğunlaşma şeklinde
olmalıdır.' Bu alan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının stratejisinde bir
numaraya koyduğu alan“ dedi
Hitit Üniversitesini ziyaret eden Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin ve beraberindeki heyet, Üniversitemiz Erol Olçok Senato Salonun‘da, Rektörümüz Prof. Dr. Ali Osman Öztürk ile görüştü.
Görüşmede, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Nurcan Baykam, TSE Deney ve Kalibrasyon Merkezi Başkanı Dr. Metehan Çalış, SAMLAB Genel Müdürü Hami Danış, HÜBTÜAM Müdürü Prof. Dr. İrfan Kurtbaş, İhtisaslaşma Üst Komitesi Koordinatörü Doç. Dr. Cengiz Baykasoğlu ile Proje Koordinasyon ve Yönlendirme Ofisi Koordinatörü Doç. Dr. Seyfi Polat da hazır bulundu. Görüşmede, Prof. Dr. İrfan Kurtbaş ve Doç. Dr. Seyfi Polat, üniversitemizde yapılan çalışmalarla ilgili sunum yaptı.
Toplantıda konuşan TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin, Hitit Üniversitesinde bulunmaktan ve kendisiyle paylaşılan bilgilerden oldukça memnun olduğunu söyledi.
Türkiye'de her ile bir üniversite projesine dikkat çeken Prof. Dr. Şahin, "Üniversite, mevcut kapasitesini dikkate alarak, 'ben bu ilin öncelikle ekonomisine, sosyal hayatına dokunmalıyım. Sonra bölgenin hayatına, sonra ülkenin hayatına dokunmalıyım" demelidir. Sanayicisiyle, esnafıyla, bütün kesimleriyle bütünleşerek, 'benim şehrimde bir üniversite var. Bu üniversite sağlıkla ilgili, eğitimle ilgili, medeniyet algısıyla ilgili problemim olursa çözer, ekonomik problemim varsa çözer' şeklinde bakmasına vesile olabilirse üniversite ancak o zaman başarılı olabilir" diye konuştu.
"Hitit Üniversitesinin ihtisaslaşma alanı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının stratejisinde bir numaraya koyduğu alan"
Hitit Üniversitesinin bulunduğu şehrin bölgenin en gelişmiş sanayi şehri olduğuna işaret eden Prof. Dr. Şahin, şunları kaydetti:
"Sanayileşme sürecine baktığınız zaman diğer illerle mukayese edilemeyecek kadar ileri bir şehir, ana arter üzerinde olan şehir. Burada esasında Hitit Üniversitesi bu noktada gerekli araştırmasını yapmış ve demiş ki, 'ben ihtisaslaşacaksam, bu imalat sanayinin geldiği noktadan makine imalata yoğunlaşma şeklinde olmalıdır.' Bu alan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının stratejisinde bir numaraya koyduğu alan. Bunun sebebi var, bunun sebebi şu; sanayileşme için yatırım yapacağız. Büyümek için yatırım yapacağız. Yatırım yaptığımız zaman da makineye ihtiyacımız var. Makineyi yapamadığınız zaman üretimden elde ettiğiniz katma değerin yarısını, makine alımı götürüyorsa ikinci alımında diğer yarısını götürüyor. Siz bir şekilde makine imal edene çalışır durumuna geliyorsunuz. Dolayısıyla bizim makine yapmak, makine yapan makine yapmak aşamasına bir şekilde gelmemiz lazım. Fakat tam biz bunu fark ettik, bunu yapma noktasına geldiğimizde dünyada bir şey değişti; sadece makine yapmak, makineyi yapan makine yapmak yeterli olmadı. Üniversitenin kendi bilim hayatında olduğu gibi makine da disipliner konu haline geldi. Yazılım, otomasyon bir yerinden tutmaya başladı. Makine sadece makine mühendisinin yapacağı iş olmaktan çıktı. Diğer mühendislikler ve pek çok alanın birlikte çalışacağı ürün haline geldi. Böyle olunca üniversitenin ihtisaslaşmayı destekleyecek alanlardan da kopmaması lazım.“
"Hitit Üniversitesinin Tıbbi Cihaz Kurumu ile yaptığı anlaşma ve o alanda kurduğu laboratuvar altyapısı çok kıymetli"
Üniversite sanayi işbirliğine de değinen Prof. Dr. Şahin, şunları söyledi:
"Siz hangi organizasyonu kurarsanız kurun, üniversitenin bir tane sermayesi var; üniversitenin hocası. Dolayısıyla burada mühendislik eğitiminde müfredatın, girişimci, araştırmacı öğrenci yetiştirip yetiştirmediği, üniversite-sanayi işbirliğinin, yeni mühendislik anlayışının fakülteye sinip sinmediğini ayrı konu olarak dikkate almamız lazım. Bütün üniversiteler teknoloji geliştirme bölgeleri kuruyor. Bunların kapasitesini izleyebiliyorsunuz. Yeni teknoloji geliştirme bölgelerinin ciddi rakipleri var. O rekabet içerisinde siz ya farklılaşarak ya da zaten ilgilendiğiniz kümenin doğal monopol olması özelliğinden kaynaklanan bir varlık gösterebilirsiniz. Ancak mesafeler kısalınca doğal monopolleşme işlemiyor ama farklılaşma konusu hala gündemimizde ve takip etmemiz gereken bir aks“ dedi.
Üniversitemizdeki işbirliklerine dikkat çekerek konuşmasına devam eden TSE Başkanı Prof. Dr. Şahin, “Şimdi bir örnek vereyim; Hitit Üniversitesi‘nin Tıbbi Cihaz Kurumu ile yaptığı anlaşma ve o alanda kurduğu laboratuvar altyapısı çok kıymetli. Siz bunun yanına ortopedi implantlarını, akıllı implantları eklemek suretiyle kendinize çok farklı çıkış yolu elde edebilirsiniz. Bizim buradaki altyapıya çok dikkatle bakmamız lazım. TSE belgelendirme tarafında kalıp laboratuvara hiç yatırım yapmadan, sizin mevcut laboratuvarın altyapısını bizim belgelendirmede kullanabileceğimiz ilişki kurulup kurulmayacağı meselesine bakmamız lazım" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Şahin ve beraberindeki heyet, daha sonra HÜBTUAM'ı ziyaret ederek laboratuvarlarda incelemelerde bulundu.